İran’ın Hürmüz Boğazı’nı Kapatma Olasılığı

Hürmüz Boğazı

İran’ın Hürmüz Boğazı’nı Kapatma Olasılığı: Küresel Etkiler ve Olası Senaryolar
Dünya enerji ticaretinin en kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı, son dönemde İran’ın kapatma tehditleriyle yeniden uluslararası gündemin merkezine oturdu. Orta Doğu’daki gerilimlerin tırmanması, özellikle İran ile ABD ve İsrail arasındaki çatışmalar, bu stratejik boğazın geleceği hakkında ciddi soru işaretleri doğuruyor. Peki, İran gerçekten Hürmüz Boğazı’nı kapatabilir mi? Bu hamlenin ekonomik, jeopolitik ve askeri sonuçları neler olur? Hangi ülkeler bu süreçte kazançlı çıkar, hangileri zarar görür? Bu makalede, Hürmüz Boğazı’nın olası kapanma senaryolarını detaylı bir şekilde ele alıyor ve küresel etkilerini inceliyoruz.

Hürmüz Boğazı’nın Stratejik Önemi

Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi ile Umman Körfezi’ni bağlayan dar bir su yoludur ve dünya petrol ticaretinin yaklaşık %20-30’unun geçtiği bir koridordur. Günde yaklaşık 17-20 milyon varil petrol ve sıvılaştırılmış doğal gazın (LNG) %30’u bu boğazdan taşınır. Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi Körfez ülkelerinin enerji ihracatı büyük ölçüde Hürmüz’e bağlıdır. Ayrıca, İran’ın kendi petrol ihracatı da bu boğaz üzerinden gerçekleşir, bu da konuyu İran için hem bir koz hem de bir ikilem haline getirir.

Boğazın coğrafi darlığı (en dar noktasında 33 kilometre), onu kolayca engellenebilir bir hedef yapar. İran, geçmişte (örneğin 1980’lerdeki İran-Irak Savaşı sırasında) boğazı mayınlama ve gemilere müdahale gibi yöntemlerle tehdit etmişti. Bugün ise İran’ın balistik füzeleri, insansız hava araçları (İHA) ve deniz kuvvetleri, boğazı kapatmak için daha sofistike araçlara sahip olduğunu gösteriyor.

İran’ın Hürmüz Boğazı’nı Kapatma Olasılığı

İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidi, genellikle jeopolitik bir baskı aracı olarak kullanılıyor. Ancak 2025’te, özellikle İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine yönelik olası saldırıları ve ABD’nin yaptırımları artırma eğilimi, bu tehdidin ciddiyetini artırıyor. İran Meclisi’nin boğazı kapatma kararını onayladığına dair haberler (22 Haziran 2025), konunun sıcaklığını koruduğunu gösteriyor, ancak nihai karar İran’ın Milli Güvenlik Yüksek Konseyi ve Dini Lider Ali Hamaney’e bağlı.

Olası Tetikleyici Faktörler

  • ABD ve İsrail’in Askeri Hamleleri: İran, nükleer programına yönelik bir saldırı durumunda boğazı kapatmayı “meşru müdafaa” olarak görebilir. Son dönemde İsrail’in İran destekli gruplara yönelik saldırıları ve ABD’nin Körfez’deki askeri varlığını artırması, bu senaryoyu gündeme getiriyor.
  • Ekonomik Baskılar: ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları, İran ekonomisini zor durumda bırakıyor. Boğazın kapatılması, İran’ın küresel enerji piyasalarını sarsarak yaptırımlara misilleme yapma girişimi olabilir.
  • İç Siyasi Dinamikler: İran’da rejimin meşruiyetini güçlendirmek için sert bir dış politika hamlesi gerekebilir. Boğazın kapatılması, iç kamuoyunu konsolide etmek için kullanılabilir.
Bunu da oku :  FIFA Kulüpler Dünya Kupası

Olasılık Düzeyi

Tarihsel örneklere bakıldığında, İran’ın boğazı tamamen kapatma olasılığı düşük-orta seviyede görünüyor. İran, 2012 ve 2019’da benzer tehditlerde bulundu, ancak fiili bir kapanma yaşanmadı. Bunun temel nedeni, İran’ın kendi petrol ihracatının da boğaza bağlı olması ve böyle bir hamlenin uluslararası tepkileri tetikleyecek olmasıdır. Ancak kısmi engellemeler (örneğin mayınlama veya seçici gemi müdahaleleri) daha olası senaryolar arasında.

Olası Senaryolar ve Sonuçları

Hürmüz Boğazı’nın kapanması durumunda, küresel enerji piyasaları, ekonomi ve jeopolitik dengeler derinden etkilenecek. Aşağıda, farklı senaryolar ve bunların sonuçları ele alınıyor.

1. Tam Kapanma Senaryosu

  • Ekonomik Etkiler:
    • Petrol Fiyatları: Brent petrol fiyatlarının varil başına 120-150 dolara, bazı senaryolarda 200 dolara ulaşması bekleniyor. Bu, küresel enerji maliyetlerini artırır ve stagflasyon riskini yükseltir.
    • Küresel Ticaret: Enerji fiyatlarındaki artış, üretim ve taşıma maliyetlerini yükseltecek, özellikle enerji ithalatına bağımlı ülkelerde (Avrupa, Hindistan, Türkiye) ekonomik baskı yaratacak.
    • Türkiye’ye Etki: Türkiye, İran’dan petrol almıyor ancak Basra Körfezi’nden gelen petrolün %20’sini kullanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bu açığın ikame edilebileceğini belirtse de, fiyat artışları Türkiye’nin enflasyon ve cari açık sorunlarını derinleştirebilir.
  • Jeopolitik Etkiler:
    • ABD Müdahalesi: Boğazın kapanması, uluslararası hukuka göre “savaş eylemi” sayılır ve ABD’nin Bahreyn’deki 5. Filosu’nun müdahalesini tetikleyebilir. Bu, İran ile doğrudan bir çatışmayı başlatabilir.
    • Çin’in Rolü: İran’ın en büyük petrol alıcısı olan Çin, boğazın kapanmasından ciddi şekilde etkilenir. Çin, İran’a baskı yaparak boğazı açık tutmaya çalışabilir veya diplomatik arabuluculuk rolü üstlenebilir.
    • Vekil Gruplar: İran destekli Husiler (Yemen) ve Hizbullah (Lübnan), Kızıldeniz ve İsrail’e yönelik saldırılarla çatışmayı genişletebilir.
  • Askeri Etkiler: İran’ın balistik füzeleri, ABD üslerini hedef alabilir. Ancak ABD’nin askeri üstünlüğü, İran’ın altyapısına ciddi zarar verebilir.
Bunu da oku :  ŞikayetVar.com Nedir?

2. Kısmi Engelleme Senaryosu

  • İran, boğazı tamamen kapatmak yerine mayınlama, İHA saldırıları veya seçici gemi müdahaleleriyle güvensiz hale getirebilir. Bu, sigorta ve navlun maliyetlerini artırır, piyasalarda belirsizlik yaratır.
  • Ekonomik Etki: Petrol fiyatları 100-130 dolar bandına yükselebilir, ancak tam kapanmadaki kadar yıkıcı olmaz. Körfez ülkeleri, alternatif rotalar (örneğin Suudi Arabistan’ın Doğu-Batı Boru Hattı) kullanmaya çalışabilir.
  • Jeopolitik Etki: ABD, İran’a yönelik yaptırımları sertleştirebilir, ancak doğrudan askeri çatışma riski daha düşük olur. Körfez ülkeleri, İran’a karşı diplomatik baskıyı artırabilir.

3. Tehdit Düzeyinde Kalma Senaryosu

  • İran, boğazı kapatma tehdidini siyasi bir koz olarak kullanmaya devam eder, ancak fiili bir adım atmaz. Bu, en olası senaryo olarak görülüyor.
  • Ekonomik Etki: Petrol piyasalarında kısa vadeli dalgalanmalar yaşanabilir, ancak uzun vadeli bir kriz beklenmez.
  • Jeopolitik Etki: İran, bu tehditle ABD ve İsrail’e karşı caydırıcılık sağlamayı hedefler. Ancak tehditlerin sık tekrarlanması, İran’ın inandırıcılığını zedeleyebilir.

Hangi Ülkeler Kâr Eder, Hangileri Zarar Görür?

Kâr Edenler

  1. ABD Enerji Şirketleri: Yüksek petrol fiyatları, ABD’deki şeyl petrol üretimini kârlı hale getirir. ExxonMobil, Chevron gibi şirketler kısa vadede kazanç sağlar.
  2. Rusya: Hürmüz’ün kapanması, Rus petrolüne talebi artırabilir. Avrupa ve Asya, Rusya’dan daha fazla petrol ithal edebilir.
  3. Norveç ve Kanada: Avrupa’ya alternatif petrol ve gaz sağlayan bu ülkeler, pazar paylarını genişletebilir.
  4. Venezuela ve Nijerya: Yüksek petrol fiyatları, bu ülkelerin enerji gelirlerini artırabilir, ancak altyapı sorunları sınırlandırıcı bir faktördür.

Zarar Görenler

  1. İran: Boğazı kapatan İran, kendi petrol ihracatını durdurur. Ekonomisi, yaptırımlar ve askeri çatışma riskiyle daha da kötüleşir.
  2. Körfez Ülkeleri: Suudi Arabistan, BAE, Katar gibi ülkeler, enerji ihracatlarının kesintiye uğraması nedeniyle zarar görür. Alternatif rotalar (örneğin Fujairah boru hattı) sınırlı kapasiteye sahiptir.
  3. Çin: İran’ın en büyük müşterisi olan Çin, enerji ithalatında kesintilerle karşılaşır. Bu, Çin’in ekonomik büyümesini yavaşlatabilir.
  4. Avrupa Birliği: Enerji ithalatına bağımlı olan Avrupa, yüksek fiyatlar ve arz kesintileriyle karşı karşıya kalır. Almanya ve İtalya gibi sanayi ülkeleri özellikle etkilenir.
  5. Türkiye: Basra Körfezi’den gelen petrolün kesintiye uğraması ve fiyat artışları, Türkiye’nin enerji ithalat maliyetlerini artırır ve enflasyonu tetikler.
  6. Hindistan ve Japonya: Her iki ülke de Körfez petrolüne bağımlıdır ve arz kesintileri ekonomik büyümelerini olumsuz etkiler.
Bunu da oku :  Faiz Artırma veya Azaltma Kararı

Türkiye’nin Pozisyonu

Türkiye, Hürmüz Boğazı’nın kapanmasından dolaylı olarak etkilenir. Enerji ithalatının %20’si Basra Körfezi’nden gelen petrole dayanıyor. Bakan Bayraktar’ın açıklamalarına göre, Türkiye bu açığı Azerbaycan, Rusya ve Libya gibi alternatif kaynaklarla kapatabilir, ancak fiyat artışları kaçınılmazdır. Ayrıca, boğazın kapanması durumunda küresel piyasalardaki belirsizlik, Türkiye’nin ihracatı ve turizm gelirlerini de olumsuz etkileyebilir. Türkiye, diplomatik olarak tarafsız bir pozisyon alarak İran ve Körfez ülkeleri arasında denge kurmaya çalışabilir.

Son Gelişmeler ve Gelecek Beklentileri

22 Haziran 2025 itibarıyla, İran Meclisi’nin boğazı kapatma kararını onayladığına dair haberler, uluslararası piyasalarda endişe yaratıyor. Ancak bu karar, henüz Milli Güvenlik Konseyi tarafından teyit edilmedi. X Platformu’nda, İran’ın boğazı zaten kapattığını iddia eden bazı kullanıcılar olsa da, bu bilgiler resmi kaynaklarla doğrulanmadı. ABD’nin Çin’e boğazın açık tutulması için çağrı yaptığına dair haberler, diplomatik bir çözüm arayışını işaret ediyor.

Gelecekteki gelişmeler, İran’ın iç siyasi dinamiklerine, ABD ve İsrail’in hamlelerine ve Çin’in tutumuna bağlı. İran, boğazı kapatma hamlesiyle küresel enerji piyasalarını sarsabilir, ancak bu, kendi ekonomisine de ciddi zarar verir. Kısmi engellemeler veya tehdit düzeyinde kalma senaryoları, daha olası görünüyor.

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, düşük olasılıklı ancak yüksek etkili bir senaryodur. Küresel enerji piyasalarını sarsar, ekonomik krizleri tetikler ve büyük güçler arasında askeri çatışma riskini artırır. İran, bu tehdidi bir caydırıcılık aracı olarak kullanmayı tercih etse de, mevcut gerilimler bu hamlenin ciddiyetini artırıyor. ABD, boğazın açık kalmasını sağlamak için askeri ve diplomatik yolları kullanırken, Türkiye gibi enerji ithalatına bağımlı ülkeler alternatif kaynaklara yönelmek zorunda kalabilir. Küresel enerji güvenliği ve bölgesel istikrar, Hürmüz Boğazı’nın geleceğine bağlı olarak şekillenecek.

5/5 - (1 vote)
(Visited 7 times, 1 visits today)

Related posts

Leave a Comment